Allah’ın isimlerini öğrenmeye ve hayata bu pencereden bakmaya yönelten iki nokta, bu kitabı yazmamıza vesile oldu.
Birincisi; İlahî kitabımızın başlangıcı olan “Besmele ve Hamd” kavramları idi.
Besmele ifadesi “Bismillah/Allah’ın ismi ile” demektir. Hamd kelimesi ise; “Rabb’ini medh et” yani “övgülerini şükranlıkla ifade et ve göster.” demektir. Kur’an’ın daha ilk satırlarında bu iki kavram dile getirilirken, Rabb’imizin isimlerini bilmeye ihtiyacımızın olduğunu fark ettik. Rabb’imizin isimlerini bilmez isek hayata nasıl bakacaktık, hayata nasıl bir anlam yükleyecektik, nasıl hamd edecektik… Rabb’im kendisini istediği kulları (peygamberler ve vasileri) ile bize tanıtacaktı.
İkinci tetikleyen nokta da şu oldu. Zamanımızın önderi İmam Mehdi (a.s), son naibi üzerinden bizlere Marifet Duası’nı sık sık dile getirmemizi bildirmiştir. Bu uzun gaybet döneminde insanlar oraya buraya savrulurken, sanki İmam’ımız bize bir parola vermişti. Adeta bizler için bir yol tarifi idi. Bu da Rabb’imizden bize doğru gelen davetti, bizden de Rabb’imize gidecek icabet olacaktı.
İlk adım Yüce Allah’ın marifetine erişmektir.
İkinci Adım Resul’ünün marifetine erişmektir.
Üçüncü adım ise hücceti olan zamanın İmam’ının marifetine erişmektir.
Bizim bu yola cevap vermemizin sunumu da bu sıralama ile olmalıydı. İlk adım olarak Rabb’imizin marifetine erişmek.
Alle Rechte vorbehalten | Alevi Verlagshaus